Sürdürülebilirlik Kavramının Hayatımızdaki Yeri ve Önemi Nedir?

Sürdürülebilirlik Kavramının Hayatımızdaki Yeri ve Önemi Nedir?

Sürdürülebilirlik kavramı hep hayatımızda mıydı ? Yoksa her şey kötüye gidince mi telaş yaptık ? İnsanlar doğayı korumadan sadece tüketim odaklı olunca gelen felaket bir çığ gibi büyüdü. Matematikteki gibi bir eksen üzerinde olduğumuzu düşünürsek Dünya’yı ancak sıfır noktası (orijine,merkez) yaklaştırırsak geleceğimiz artı değer kazanacaktır.  Ekosistemin bozulması, sosyal eşitsizlik, iklim değişikliği, kuraklık, kirlilik artış gösterince Eylül 2015 ‘de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 17 Sürdürülebilir Kalkınma amacı belirlendi ve 2030 yılına kadar bu amaçların gerçekleşmesi için karar verildi.

Sürdürülebilirlik, doğal kaynakları ve çevreyi korumak, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamak ve bugünkü ihtiyaçları karşılayacak şekilde ekonomik, sosyal ve çevresel faaliyetleri sürdürmek anlamına gelir. Bu, kaynak kullanımı, çevre koruma, atık yönetimi, yenilenebilir enerji, toplumsal eşitlik, ekonomik kalkınma gibi konuları içeren geniş bir kavramdır.

Son yılların en kapsamlı raporu olan ve insanlık için ‘kırmızı alarm’ olarak nitelenen Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’ nin (IPCC) 6. Değerlendirme Raporu’nda da belirtildiği gibi, iklim krizinin en büyük sebebini insan kaynaklı faaliyetler oluşturuyor. Eğer yaşam tarzımızı sürdürülebilir alışkanlıklarla değiştirmez ve sürdürülebilir iş yapış şekillerini benimsemezsek; küresel sıcaklık önümüzdeki 20 yıl içerisinde kritik eşik olan 1.5oC’yi aşacak. Bu durum da sadece gelecek nesillerin yaşam standardının değil tüm insanlığın risk altında olduğu anlamına geliyor.

Sürdürülebilirlik, dünya genelinde giderek daha önemli bir konu haline gelmiştir çünkü artan nüfus  çok tüketim kaynak kıtlığı ve endüstrileşme, doğal kaynakların azalması çevreyi ve ekolojiyi de bozmaktadır. Bu nedenle, sürdürülebilirlik, kaynakların korunması ve gelecek nesillere aktarılması için zorunlu hale gelmiştir. Sürdürülebilir üretim için harcanan kaynakları ihtiyaçlar doğrultusunda azami şekilde kullanmak ve temel olarak çevre koruma, ekonomik büyüme ve çevresel etkiye sahip sektör başlıklarına daha çok yer verildi.

Tekstil endüstrisi, dünyanın en büyük çevresel etkiye sahip sektörlerinden biridir. Sektörün çevresel etkileri arasında su kullanımı, kimyasal kullanımı, enerji tüketimi, sera gazı emisyonları ve atık üretimi yer almaktadır. Bu nedenle, tekstil endüstrisi sürdürülebilirlik konusunda önemli bir rol oynamaktadır.

Peki, AzoLab Laboratuvar olarak biz neler yapabiliriz ? Paydaşlarımız neler  yapabilirler ?

Tekstil endüstrisi, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için farklı yollarla çalışmaktadır. Bunlar arasında aşağıdakiler yer alır:

  1. Sürdürülebilir malzemeler: Sürdürülebilir pamuk, organik keten, yün, bambu, modal gibi malzemeler, tekstil endüstrisinde giderek daha yaygın hale gelmektedir. Bu malzemeler, geleneksel pamuk üretiminde kullanılan kimyasalları ve su tüketimini azaltarak daha sürdürülebilir bir üretim sağlar.
  2. Geri dönüştürülmüş malzemeler: Geri dönüştürülmüş polyester, naylon ve diğer sentetik malzemeler, endüstrinin atık üretimini azaltmak için kullanılmaktadır.
  3. Su tasarrufu: Tekstil üretimi sırasında su kullanımı oldukça yüksektir. Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için, suyu daha verimli kullanmak için yeni teknolojiler geliştirilmektedir. Bu teknolojiler arasında suyu geri dönüştüren ve yeniden kullanan sistemler ve buharlı boya yöntemleri yer alır.
  4. Kimyasal yönetimi: Tekstil üretiminde kullanılan kimyasalların yönetimi önemlidir. Bazı markalar, zararlı kimyasalların kullanımını yasaklayarak, daha sürdürülebilir kimyasal kullanımını teşvik etmektedir
  5. Atık yönetimi: Tekstil üretimi sırasında üretilen atıkların yönetimi önemlidir. Bazı markalar, atıkların geri dönüştürülmesini teşvik ederek, sürdürülebilir bir döngü sağlamaktadır.

Bu yöntemler, tekstil endüstrisinin sürdürülebilirliği için önemli adımlardır. Ancak, endüstri hala gelişme yolunda olduğu için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

Oyuncak sektörü, çocukların gelişimi ve eğlencesi için önemli bir rol oynar, ancak bu sektörün de çevresel etkileri vardır. Plastik atıklar, kimyasalların kullanımı, üretimde enerji tüketimi gibi çevresel sorunlar oyuncak sektöründe de görülebilir. Bu nedenle, oyuncak sektörü de sürdürülebilirlik konusunda önemli bir rol oynamaktadır.

Oyuncak sektöründe sürdürülebilirlik için aşağıdaki adımlar atılabilir:

  1. Geri dönüştürülebilir malzemeler kullanmak: Oyuncak üretiminde geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanılması, atık üretimini azaltabilir. Örneğin, ahşap, bambu, kağıt, karton gibi malzemeler geri dönüştürülebilir ve doğal kaynakları korur. Geri dönüştürülmüş plastikten üretilen oyuncaklarında yaygınlaştığını görebiliriz.
  2. Kimyasal yönetimi: Oyuncaklarda kullanılan kimyasalların yönetimi önemlidir. Oyuncakların güvenli ve sağlıklı olması için üreticiler, kimyasalların kullanımını azaltmak veya daha sürdürülebilir kimyasallar kullanmak için çaba göstermelidirler.
  3. Enerji verimliliği: Oyuncakların üretimi sırasında enerjinin etkin kullanımı, enerji tasarrufu sağlar ve çevresel etkileri azaltır. Oyuncak üreticileri, enerji tasarruflu aydınlatma sistemleri veya yenilenebilir enerji kaynakları kullanarak enerji tüketimini azaltabilirler.
  4. Atık yönetimi: Oyuncak üretimi sırasında oluşan atıkların yönetimi de önemlidir. Oyuncak üreticileri, atıkların geri dönüştürülmesi ve yeniden kullanımı konusunda çaba göstererek atık üretimini azaltabilirler.
  5. Kalite ve dayanıklılık: Oyuncakların kaliteli ve dayanıklı olması, uzun ömürlü olmalarını sağlar. Bu atık üretimini azaltır.

Bu adımların uygulanması, oyuncak sektörünün sürdürülebilirliğini artırabilir. Ancak, oyuncak sektörü de hala gelişmeye açıktır ve daha fazla çalışma gerektirmektedir.

 

  • 17 Nisan 2023